İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kartopu

Gelin size bir hikaye anlatayım. Çocuktum, feci kar yağmış ve bütün yollar tıkanmış, dışarıda çıt çıkmıyordu. Bizim evin önü bayırdı, yani yokuş. Bütün evlerde ki çocuklar ve gençler çuvalları, naylon poşetleri hatta ve hatta metal yuvarlak tepsileri (ki bunlar daha hızlıydı) alıp

bayırın en tepesine çıkar büyük bir eğlence ve çığlıklar eşliğinde aşağıya doğru sırayla kayardık. Bizler kaydıkça yol daha da kayganlaşır, sonrasında biz yukarıda camın önünde sobanın yanında ısınırken bayırdan geçmeye çalışanların düşüşlerini veya düşeyazmalarını büyük bir heyecanla izlerdik. Ayakkabı yapısından, yürüyüş tarzından düşüp düşmeyeceğine dair tahminler yapardık. Çok gülmüştük insanların arkasından. İşte şimdiki yıllarda kar yağmamasının sebeplerinden biri de bu olsa gerek. Ahlarını aldık o zaman ki insanların. “Bu nimeti sizin çocuklarınız yaşayamasın, kar yağmasın” mı dedi ne yaptı artık biri. Tamam bir çevreciyim, insan eliyle doğanın dengesini bozuyoruz da ne bileyim sanki duasızlıklarımızla da; ya da aldığımız ahlarla da dengeyi bozuyoruz gibi geliyor. Bizim zamanımızda bayırdan araba inemiyorsa kar yağdı derdik, şimdi ki çocuklar elektrik direğindeki ışığa on dakika bakıyor ve bir tane kar tanesi görürse “Heh, baba kar yağıyor, hadi kar oynamaya gidelim” diyor. Neyse uzattım sanırım.

İlk yorum yapan siz olun

Düşüncelerin benim için önemli...

Mustafa Kurt sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et