İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Portakalı soydum, plastik kaba koydum!

Konfor en büyük düşmanımız. Konfor merakımız yüzünden öleceğiz. Bedenlerimiz ve aklımız yağ bağladı. Artık yerinden bile kalkamayan obez yaratıklara dönüştük.

İnsanlığın her yıl obeziteye karşı harcadığı para, yoksulluğa harcadığından katbekat daha yüksek. Dünyanın yarısı açlıktan ölmemek için uğraşırken diğer yarısı tokluktan ölmemek için direniyor. Fakat bu direnme onu yine de konforundan alıkoymuyor.

Fotoğrafta gördüğünüz portakallar kabuğu soyularak bir plastik kaba konulmuş. İnsanlığın artık bir portakal soyacak kadar zamanı ve enerjisi yok. Her şeyi hiç çaba harcamadan mideye indirmenin derdinde. 

Sadece ABD’de her yıl işe yaramayan 900 milyon boş kutu üretiliyor. Ürettiğimiz plastik, insanlar ve diğer canlıların sonunu getirmek üzere olsa da buna aldırış etmiyoruz. Her şeyi plastiklerle halletmeye çalışıyoruz. Plastik bardaklar, plastik kaşıklar, plastik hayatlar…

Modern dünya bu soruna da sahte bir çözüm üretiyor: Geri dönüşüm. Oysa geri dönüşüme harcanan enerji yeniden üretim kadar maliyetli. Anlayacağınız giden yine doğadan gidiyor. 

Sağlıklı ve güzel yaşamanın yolu tüketimi en aza indirmek. Hem doğa hem kendi sağlığımız için bunu yapmak zorundayız. Eğer elimde olsa okullarda çocuklara geri dönüşüm yerine tüketmemeyi öğretirdim. Sadece ihtiyacı olanı yiyebileceğini, bir damla suyu bile ziyan etmeye hakkı olmadığını öğretmek isterdim.

Bu yazı Erhan İdiz’in instagram sayfasından alınmıştır.

İlk yorum yapan siz olun

Düşüncelerin benim için önemli...

Mustafa Kurt sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et